Murano & Burano Adalar Rehberi

Gökkuşağının tüm renkleri, huzur veren sokakları ile kendinizi bir romanda gezintiye çıkmış hissedeceksiniz.

Venedik’e 11 km sadece 45 dk uzaklıkta olan ve şiddetle görmenizi tavsiye edeceğim iki adadır. Bunlara ek olarak bir de Torcello adası var. Fakat bence oraya ekstra gezi yapmanıza gerek yok.

Murano adasına gidiş 45 dk sürer. Murano ve Burano adalarının birbirlerine olan uzaklığı da 20 dk… Dolayısıyla bu gezi için ayıracağınız zaman 1 tam gün. Eğer Venedik’e 3 gün ve daha fazlası için gelmişseniz bu hayal dünyası adalarına kesin uğrayın. Gezinizi planlarken de öncelikle Murano adası ardından Burano adası ve sonrasında Venedik’e akşam dönüş şeklinde düşünün.

Murano Adası Tarihçesi

1291 yılında Venedik’te cam atölyelerini kaldırma kararı almışlar. Bunun temel nedenlerinden birisi çok fazla isli duman çıkarmasıyla şehir kirliliği yaratması bir diğer nedeni ise yangına sebep olması. Yangın çıkması durumunda adada araç olmadığı için çok zor söndürülüyor. Tüm cam ustaları Murano adasına taşınınca izole bir şekilde kendilerini çok geliştirmişler ve avrupanın en iyi cam ustaları burada yetişmiş. Venedik hükümeti, cam ve ayna yapımının sırrını başkaları öğrenmesin diye adaya giriş ve çıkışı da yasaklamış. Tabi daha sonra başka toplumlar da öğrenince şu an sadece şirin bir turistik ada haline gelmiş. Murano adası Venedik’in bir mintatürü gibi…

Adaya ilk girişte hemen karşımıza bir fabrika çıkıyor. Adı Fornace Cam. Acaba bu isimde geçen CAM kelimesiyle Türkçe’de geçen CAM kelimelerinin tarihçesi ortak mıdır? Kısıtlı bir zamanda araştırdıysam da bulamadım. Ama rastlantı olması da ilginç!

Murano ve Rayban

Murano adası 10.yy da avrupanın en gözde cam merkeziymiş. İlk gözlük camı da burada bulunmuş. Şimdi gözlük markalarını şöyle bir gözümüzün önüne getirirsek en ünlüsü hangisi? Tabiki meşhur İtalyan markası Rayban. Rayban’ın dünyanın en iyi gözlük üreticisi olmasının neden sizce bu olabilir mi! Bence evet…

Fiyasko!

Türkçe’de bir tabir vardır; “Tam bir fiyasko!” işte bu tabir Murano adasından gelmekte. Cam şişe yaparken, usta şişeye üfleyerek şişirirmiş. Eğer üfleme sırasında üründe defo olursa bu şişelere İtalyanca “Fiyasco” denilirmiş. Dolayısıyla defolu ürünlere fiyasko diyorlarmış. Venedik’e sık gidip gelen Türk tüccarlar da kelimeyi buraya taşımışlar.

Murano Adasına Nasıl Giderim?

Murano & Burano adalarına gitmeden önce mutlaka 24 saatlik biletlerden alın. Çünkü tek vapur bileti 7€. Murano’ya gidiş 7€+Burano 7€+Dönüş 7€+Otelinize gidiş 7€=28€.. Oysa 24 saatlik bilet 20€. Biletleri vapur iskelelerinde bulunan gişelerden veya kredi kartınızla otomatlardan alabilirsiniz

Murano adasına gidiş için San Marco San Zaccaria durağı vardır. Buradan 41 vapuruna binerek Piazzale Colonna durağında ineceksiniz. Burda dikkat etmeniz gereken nokta şu; Vapur ilk önce San Michele durağında duruyor. Burası mezarlığın bulunduğu boş bir ada. Zaten elinde çiçekle inen yaşlı teyzeler olur. Yanlışlıkla bazı turistler sormadan burada iniyor. Boşa vakit geçirmiş olursunuz.

Eğer Venedik’ten Burano ve Lido adalarına da gitmeyi planlıyorsanız en iyisi LN hattı böylece kafayı fazla karıştırmadan önce Murano’da iner biraz gezer sonra aynı iskeleden LN’ye biner Murano’dan Burano’ya geçersiniz. Burano’dan da Lido’ya yine LN hattı ile gidebilir ve oradan da aynı hat ile Lido’dan Venedik’e ulaşabilirsiniz. Kısacası Venedik, Murano, Burano, Lido, Venedik en verimli rota olacaktır.

Burano Adası

Burano adası, 3500 nüfuslu eskiden balıkçılıkla geçinen şimdi ise turizmle geçinen ufak bir ada. Nüfusun çoğu yaşlı insanlardan oluşuyor.

Murano adasından “Murano Fero” durağından 12 numaralı vapurla Burano’ya geçebilirsiniz. Burano adası bir çok kişinin ömründe çok nadir görebileceği kadar güzel bir ada. Tıpkı bir masal dünyası. Bütün evler rengarenk. Belediye evlerin renklerinin seçimini bile ev sahiplerine bırakmıyormuş. Burada çok hassas bir çevre düzenlemesi hakim. Eğer evinizi bakımsız bırakırsanız ceza alıyormuşsunuz.

Burano Adasında Neler Yapılır?

Bol bol fotograf çekin. En amatör fotografçı bile burada harikalar yaratabilir. Adayı gezmek ortalama 2 saatinizi alacaktır. Dönüş için mutlaka vapur iskelesinden dönüş saatlerine bakın. Yoksa uzun zaman orda beklemek zorunda kalırsınız.

Eğer acıkırsanız iskelenin hemen karşısında bir fastfood restoranı var. Fiyatları adanın diğer yerlerine göre makul. Orda birşeyler atıştırabilirsiniz.

Buranın özel kurabiyesi olan “esse“nin de tadına bakmayı unutmayın. Bir kaç unlu mamülü satan dükkanda el yapımı bu kurabiyeler 1€ satılıyor.  Bir de keki var, onun ismi de Bussola onu deneme fırsatım olmadı fakat tavsiye ediliyor. Esseyi alabileceğiniz yer iskeleden

Adada sadece yaşlılar kalmış. Gençler artık adayı terk etmiş durumda. Evlerinin önünde oturan yaşlı teyzelerle biraz sohbet ediyoruz. Onlar bizim gibi, yavaş ve bağırarak konuştuğumuzda yabancılarla anlaşıldığını zannediyor. Ama yine de vücut diliyle anlaşıyoruz 🙂

Önceleri adanın en önemli geçim kaynağı dantel işlemeciliğiymiş. Okulu bile var. Fakat artık sadece turizm geçim kaynağı olmuş. Fiyatları el yakıyor! Fakat hatıra olsun derseniz bir kaç

Adanın altı su olduğu için zemin sağlam değil. Bu nedenle inşaat temeli atılırken kazıkla bina sabitleniyor. Bu kazıklar zamanla suyun da etkisiyle çürüyor. İşte temeli çürümüş bir çan kulesi. Eğik olduğunu siz de görebiliyorsunuz. En ufak bir sallantıda devrilmesi an meselesi.

Görüp görebileceğiniz en renkli, en canlı evler burada. Masal dünyası sanki. Evlerin rengi bile özenle seçilmiş. Sokaklar temiz. Sessiz… Görülesi bir yer..

Bu adanın bu kadar renkli olmasının hikayesi ise şöyle; gece içkiyi fazla kaçıran balıkçılar kendi evlerini bulamayıp başka evlere girmeye çalışıyorlarmış. Çözüm olarak her evi farklı renge boyamayı bulmuşlar 🙂

Eğer Burano danteli ile ilgili daha fazla bilgi almak, canlı olarak dantelin nasıl işlendiğine şahit olmak ve sokaklarda gördüğünüz genellikle Çin işi danteller ile yetinmek istemiyorsanız Dantel Müzesi’ni (The Lace Museum-Museo del Merletto) mutlaka gezmelisiniz.  Giriş 7€.

Adadan ayrılmadan önce son olarak bizim de şans eseri bulduğumuz San Martino Kilisesi’ne de uğrayabilirsiniz.

Burano mutlaka görülmesi gereken değişik bir ada. Gitmeyi düşünüyorsanız yaz ortasında çok sıcak olabileceğinden yaz başı veya yaz sonu gidebilirsiniz.

Yazar: Alper Ebiçoğlu